Takip etmişsinizdir…
Palandöken Belediyesi son iki haftaya açılışlarla damgasını vurdu… Büyükşehir Belediyesi ile ortak yürütülen çalışmalar bir yana dursun, tamamen Palandöken Belediyesi’nin vizyonunu, emek ve alın terini yansıtan hizmetler de yoğunluktaydı…
Hele birisi vardı ki!
Doğrusu tanıklık ettiğimiz manzara aklımızı başımızdan almaya yetti de, arttı bile…
İsterseniz detaylara girmeden Palandöken Belediyesi’nin tam da bu çalışmayı yaptığı yerde yaşadığımız bir hadiseyi aktaralım önce…
Birkaç ay öncesiydi; Hüseyin Avni Ulaş Mahallesi’ndeki “Başyapıt Sitelerinin” bulunduğu bölgeden bir vesileyle geçmek zorunda kalmıştık… Aracımızla girdiğimiz ve açıkçası girip gireceğimize de bin pişman olduğumuz bu güzergahta, yoldaki çukura düştüğü için otomobilinin aksı kırılan bir sürücüye de yardım eli uzatmıştık…
Tabi, birbirinden görkemli siteler inşa edilmiş olmasına rağmen o andaki tabirimizle “resmen dağ başı” dediğimiz bu güzergahta yuttuğumuz tozu, kiri ve pası ise, hiç hesaba bile katmıyoruz…
Her neyse…
Palandöken Belediyesi Basın Müşaviri Sevgili Mahmut Akdağ’ın nazik davetine de icabeten hafta sonunda Hüseyin Avni Ulaş Mahallesi’ndeydik… Açılış için son derece görkemli bir hazırlığın yapıldığı alanı şöyle bir kolaçan edelim derken; gözümüze yine o isim ilişti:
“Başyapıt Siteleri”
Site girişindeki kemerli kapıyı görünce, sizlerle de az önce paylaştığım o gün geldi geldi aklımıza…
İyi de, burası kesinlikle o “dağ başı” olamazdı ki!
Daha doğrusu, bir dağ başı zinhar böyle bir evrim geçiremezdi!
Açıkçası gözlerimize inanamadık…
Çünkü o dağ başında kamelyalar, yürüyüş ve bisiklet yollarıyla örülü, çevre düzenlemesi, ağaçlandırması ve aydınlatma sistemiyle göz kamaştıran, üstelik de dört şeritli bir bulvar inşa edilmişti…
Yani burası için bir tarif yapacak olsak; kesinlikle ve kesinlikle “Palandöken Belediyesi’nin Başyapıtı” ifadesini kullanırdık biz…
Şimdi!
Bazıları belki meseleyi çok abarttığımızı düşünebilir, saygı duyarız… Ama şu vurguyu yapmadan geçersek; hem Palandöken Belediye Başkanı Muhammet Sunar’a ve hem de bu şehir için çırpınan başkalarına gadretmiş oluruz…
Şöyle ki…
Biz o bulvarda sadece fiziki güzellikler görmedik…
“Palandöken” adı verilen o bulvarda insana ve çevreye verilen değeri de gördük… İnsanların, hem de evlerinin önünde kaliteli zaman geçirmeleri için düşünülmüş ve bu doğrultuda oluşturulmuş bir atmosfer gördük…
Sanki de bir ressamın büyük bir aşk ve şevkle adeta nakış nakış işlediği bir sanat eseri gördük…
Gayret gördük, heyecan gördük, şevk gördük…
Estetik gördük, zarafet gördük, zevk gördük…
En önemlisi de…
“Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur” atasözünün, pratiğe nasıl da dönüştüğünü gördük…
Hal böyle olunca, bize de Palandöken Belediye Başkanı Muhammet Sunar ve ekibini kutlamak düştü elbette…
Eeee!
Ne demiş Ziya Paşa:
“Ayinesi iştir kişinin; görünür rütbe-i aklı eserinde…”
