Ülkemizde sınav sisteminin sürekli değişkenlik göstermesi ve bu konuda öğrencilerimiz zaman yönetimi konusunda sıkıntılar yaşamaktadır. Özellikle en son sistem YKS. Eski sistemde sınav iki ayrı zaman diliminde yapılmakta, sınavda çıkacak konularda yığılma durumu söz konusu değildi. Fakat şu anda hem konular çoğunlukta hem de zaman çok kısılmaya başladı.
Bu konuda en büyük sorumluluk velilerimize düşmektedir. Spor ve siyasi gündem ile uğraştığımız kadar dönüp çocuklarımızla da ilgilenmeliyiz. Özellikle sınav döneminde hassas olmaya başlayacaklardır. Her gün yapılan ve en çok sevdiği yemeği yemeyi bırakıp kendince bahanelere sığınacaktır. Bu konuda onlarla ters düşmektense alttan almaya çalışmalıyız. Unutmamız gereken en ön önemli nokta onlar bizim çocuklarımız.
Ebeveynler olarak en çok düştüğümüz hatalardan biri ise karşılaştırmalarda bulunmak. Hiçbir birey aynı zihin ve donanıma sahip değildir. Kendi çocuğumuzu akranlarına benzeterek en büyük hataya düşüyoruz. Birey yanlış yaparak doğruya ulaşır.
Ve öğrencilerimizde en çok mevcut olan düşüncelerden biri ise otomatik düşünceler; “Sınava hazır değilim”, “Bu bilgiler çok gereksiz ve saçma. Nerede ve ne zaman kullanacağım ki?” “Sınavlar niye yapılıyor, ne gerek var?” “Bu bilgiler gelecekte benim işime yaramaz” Sınava hazırlanmak için gerekli zamanım yok ki!”, “Bu konuları anlayamıyorum, aptal olmalıyım” “Ben zaten bu konuları anlamıyorum” “Biliyorum, bu sınavda başarılı olamayacağım” “sınav kötü geçecek” “Çok fazla konu var, hangi birine hazırlanayım?” sıklıkla gözlenen olumsuz otomatik düşüncelerdir.
Biz ebeveynler olarak kendi çocuklarımızı alternatif düşüncelere sevk etmeliyiz. Yapmam gereken nedir?” “Yapabildiğimin en iyisini yapabilirim?” “Olabilecek en kötü şey ne” “Dünyanın sonu değil, telafisi var” Bunda başarısız olmam her zaman olacağım anlamına gelmez” “Yeterli zamanımın olmadığı doğru, ancak olan zamanımı en etkili şekilde nasıl kullanabilirim? “Tüm kaynakları çalışamasam bile, önemli bölümlere öncelik vererek sınava hazırlanabilirim, hiç olmazsa bu bölümlerden puan kazanırım” “Başarırsam hayatımın önemli bir dönüm noktasını aşacağım. Başarısız olmam tembel ve beceriksiz olduğumu göstermez. Daha fazla çalışmam gerektiği anlamına gelir” “zamanı kendi yararıma kullanmak benim elimde" kaygıyla başa çıkmak için geliştirilebilecek alternatif düşüncelerdir.
Son olarak yaklaşan sınav döneminde ebeveynlere şunları belirtmek isterim.
Aileler sınırlarının farkında olmalıdırlar. Güven ve sorumluluk vermeli, önemsemeli, olumlu geri bildirimde bulunmalıdır. Sınava ilişkin konuşmalarda özenli davranmalı, gerçekçi olmalı, akranlarıyla karşılaştırmaktan kaçınmalıdır. Duygu ve düşünce paylaşımı, empati önemlidir. Sınavı yüceltmeme, ölüm kalım sorunu yapmama, yüreklendirici davranma önerilmektedir. Çocuklar koşulsuz sevilmelidir. Aile bireyleri uygun rol modeli olmalı, uygun aile ortamı sağlamalı ve uygun problem çözme davranışları geliştirilmelidir.
VEFA IŞIK
REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMAN
Bu konuda en büyük sorumluluk velilerimize düşmektedir. Spor ve siyasi gündem ile uğraştığımız kadar dönüp çocuklarımızla da ilgilenmeliyiz. Özellikle sınav döneminde hassas olmaya başlayacaklardır. Her gün yapılan ve en çok sevdiği yemeği yemeyi bırakıp kendince bahanelere sığınacaktır. Bu konuda onlarla ters düşmektense alttan almaya çalışmalıyız. Unutmamız gereken en ön önemli nokta onlar bizim çocuklarımız.
Ebeveynler olarak en çok düştüğümüz hatalardan biri ise karşılaştırmalarda bulunmak. Hiçbir birey aynı zihin ve donanıma sahip değildir. Kendi çocuğumuzu akranlarına benzeterek en büyük hataya düşüyoruz. Birey yanlış yaparak doğruya ulaşır.
Ve öğrencilerimizde en çok mevcut olan düşüncelerden biri ise otomatik düşünceler; “Sınava hazır değilim”, “Bu bilgiler çok gereksiz ve saçma. Nerede ve ne zaman kullanacağım ki?” “Sınavlar niye yapılıyor, ne gerek var?” “Bu bilgiler gelecekte benim işime yaramaz” Sınava hazırlanmak için gerekli zamanım yok ki!”, “Bu konuları anlayamıyorum, aptal olmalıyım” “Ben zaten bu konuları anlamıyorum” “Biliyorum, bu sınavda başarılı olamayacağım” “sınav kötü geçecek” “Çok fazla konu var, hangi birine hazırlanayım?” sıklıkla gözlenen olumsuz otomatik düşüncelerdir.
Biz ebeveynler olarak kendi çocuklarımızı alternatif düşüncelere sevk etmeliyiz. Yapmam gereken nedir?” “Yapabildiğimin en iyisini yapabilirim?” “Olabilecek en kötü şey ne” “Dünyanın sonu değil, telafisi var” Bunda başarısız olmam her zaman olacağım anlamına gelmez” “Yeterli zamanımın olmadığı doğru, ancak olan zamanımı en etkili şekilde nasıl kullanabilirim? “Tüm kaynakları çalışamasam bile, önemli bölümlere öncelik vererek sınava hazırlanabilirim, hiç olmazsa bu bölümlerden puan kazanırım” “Başarırsam hayatımın önemli bir dönüm noktasını aşacağım. Başarısız olmam tembel ve beceriksiz olduğumu göstermez. Daha fazla çalışmam gerektiği anlamına gelir” “zamanı kendi yararıma kullanmak benim elimde" kaygıyla başa çıkmak için geliştirilebilecek alternatif düşüncelerdir.
Son olarak yaklaşan sınav döneminde ebeveynlere şunları belirtmek isterim.
Aileler sınırlarının farkında olmalıdırlar. Güven ve sorumluluk vermeli, önemsemeli, olumlu geri bildirimde bulunmalıdır. Sınava ilişkin konuşmalarda özenli davranmalı, gerçekçi olmalı, akranlarıyla karşılaştırmaktan kaçınmalıdır. Duygu ve düşünce paylaşımı, empati önemlidir. Sınavı yüceltmeme, ölüm kalım sorunu yapmama, yüreklendirici davranma önerilmektedir. Çocuklar koşulsuz sevilmelidir. Aile bireyleri uygun rol modeli olmalı, uygun aile ortamı sağlamalı ve uygun problem çözme davranışları geliştirilmelidir.
VEFA IŞIK
REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMAN
