Sahi bunu neden yaptın ki Ali Başkan?..
Yakutiye Belediyesi’nin uzun yıllara matuf SSK ve Maliye borçlarını ödemek sana mı kaldı?..
Hem öyle böyle de değil, tamı tamına 147 milyon lira…
Ne gereği vardı ki!..
Bıraksaydın İller Bankası her ay çeşitli miktarlarda kesinti yapsaydı belediyeden; günlük faizmiş, ana paraymış, niye bu kadar dert edindin ki bunu?..
Hem nasılsa bir kamu kurumu değil mi Yakutiye Belediyesi?..
Yarın bir gün yapılandırma falan olurdu, 3 liralık borcunuz 4 lirayı veyahut 5 lirayı bulurdu ama taksitlendirirdin, olur biterdi…
Örneğin; 147 milyon liraya Erzurum’da 147 tane fabrika açabilirdin ya da ne bilelim fakire fukaraya, garibe gurebaya da dağıtabilirdin bu parayı…
Ama sen ne yaptın?..
Kaldırdın diri diri 147 milyon lira parayı Maliye ve SSK borçlarına gömdün…
Yazık ettin Ali Başkan!..
Hem de çok yazık ettin!..
***
Evet…
Meseleye "at gözlüğüyle" bakılacak olunsa, yaklaşım üç aşağı beş yukarı böyle olacaktı… Ama meseleye "yönetimsel bir göz ve gözlükle" bakınca, Ali Korkut’un aslında çok büyük bir başarıya imza attığı hakikati ortaya çıkar ki, bize göre önemli olan da budur zaten…
Şimdi…
Belediyelerin bir zamanlar “kamu çiftliği” ya da siyasetçilerin at binip cirit attıkları arka bahçeleri olduğunu bilmeyeniniz yoktur… Öyle ki; bu çiftlikler zamanla devasa birer kambura dönüşmüş ve milletin sırtına yüktür ki bindirilmiştir…
Düşünebiliyor musunuz?..
Normal şartlarda 150-200 personelle yönetilebilecek bir belediyede bine yakın insan istihdam edilmiş, bırakın halka hizmet etmesini, bu belediye zamanla kendi personelinin ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz hale getirilmiştir…
Ondan sonra gelsin borçlar, gitsin borçlar…
Gelsin faizler, gitsin faizler…
Kimin cebinden peki?..
Kimin olacak, senin cebinden, benim cebimden elbette…
***
Hem sadece Yakutiye Belediyesi için geçerli değil bu durum; Türkiye’deki belediyelerin neredeyse tamamı bu halde ve bir cendere içinde sıkışmış gidiyorlar…
İşte böyle bir ortamda Yakutiye Belediye Başkanı ne yaptı?..
Kalktı ve bir yıl içerisinde kurumun SSK ve Maliye’ye olan borçlarının tamamını ödedi…
Yükten kurtulmak için…
Faizden ve halka hizmet olarak ulaştırılması gerekirken, kesintiler yüzünden ele bile geçmeyen paraları asıl sahibine, yani vatandaşa harcamak için…
Günübirlik düşünenler, akıl ve vicdan sahibi olmayanlar için böyle bir adım atmış olmanın karşılığı şudur:
“Ali Korkut’un aklından zoru var!”
Ama öyle değil işte!..
Attığı bu adımla Ali Korkut, “bir belediye nasıl yönetilmelidir?” sorusunun kanlı canlı cevabı olmakla birlikte yapılabilecek hem de en akıllıca işi yapmıştır… Ve yetmezmiş gibi aynı Ali Korkut, bir yanda devasa borçlarını ödediği Yakutiye Belediyesi’ne, diğer yanda kentsel dönüşüm rekoru kırdırtmıştır…
***
Bakın bakalım bir şehir merkezine!..
Çok değil, sadece birkaç yıl öncesine kadar mezbelelikten farksız olan şehir merkezi yeniden imar edilmeye başlanmış ve derme çatma yapıların yerinde artık son derece modern ve estetik yapılar yükselir olmuştur…
Kim ne derse desin hakikat şudur ki; “Çekirdek Erzurum”a hizmet mührünü kesinlikle ve kesinlikle Yakutiye vurmuştur…
Ali Korkut’a gelince…
Aha da şuraya yazıyoruz:
Ali Korkut, tıpkı Orhan Şerifsoy gibi Erzurum’da yıllar sonra bile hizmetleriyle hatırlanıp, yâd edilecek bir isimdir…
Evet hanımlar beyler!..
Hangisiyle baktınız bilmiyoruz ama şimdi "gözlüklerinizi" çıkartabilirsiniz!..
Yakutiye Belediyesi’nin uzun yıllara matuf SSK ve Maliye borçlarını ödemek sana mı kaldı?..
Hem öyle böyle de değil, tamı tamına 147 milyon lira…
Ne gereği vardı ki!..
Bıraksaydın İller Bankası her ay çeşitli miktarlarda kesinti yapsaydı belediyeden; günlük faizmiş, ana paraymış, niye bu kadar dert edindin ki bunu?..
Hem nasılsa bir kamu kurumu değil mi Yakutiye Belediyesi?..
Yarın bir gün yapılandırma falan olurdu, 3 liralık borcunuz 4 lirayı veyahut 5 lirayı bulurdu ama taksitlendirirdin, olur biterdi…
Örneğin; 147 milyon liraya Erzurum’da 147 tane fabrika açabilirdin ya da ne bilelim fakire fukaraya, garibe gurebaya da dağıtabilirdin bu parayı…
Ama sen ne yaptın?..
Kaldırdın diri diri 147 milyon lira parayı Maliye ve SSK borçlarına gömdün…
Yazık ettin Ali Başkan!..
Hem de çok yazık ettin!..
***
Evet…
Meseleye "at gözlüğüyle" bakılacak olunsa, yaklaşım üç aşağı beş yukarı böyle olacaktı… Ama meseleye "yönetimsel bir göz ve gözlükle" bakınca, Ali Korkut’un aslında çok büyük bir başarıya imza attığı hakikati ortaya çıkar ki, bize göre önemli olan da budur zaten…
Şimdi…
Belediyelerin bir zamanlar “kamu çiftliği” ya da siyasetçilerin at binip cirit attıkları arka bahçeleri olduğunu bilmeyeniniz yoktur… Öyle ki; bu çiftlikler zamanla devasa birer kambura dönüşmüş ve milletin sırtına yüktür ki bindirilmiştir…
Düşünebiliyor musunuz?..
Normal şartlarda 150-200 personelle yönetilebilecek bir belediyede bine yakın insan istihdam edilmiş, bırakın halka hizmet etmesini, bu belediye zamanla kendi personelinin ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz hale getirilmiştir…
Ondan sonra gelsin borçlar, gitsin borçlar…
Gelsin faizler, gitsin faizler…
Kimin cebinden peki?..
Kimin olacak, senin cebinden, benim cebimden elbette…
***
Hem sadece Yakutiye Belediyesi için geçerli değil bu durum; Türkiye’deki belediyelerin neredeyse tamamı bu halde ve bir cendere içinde sıkışmış gidiyorlar…
İşte böyle bir ortamda Yakutiye Belediye Başkanı ne yaptı?..
Kalktı ve bir yıl içerisinde kurumun SSK ve Maliye’ye olan borçlarının tamamını ödedi…
Yükten kurtulmak için…
Faizden ve halka hizmet olarak ulaştırılması gerekirken, kesintiler yüzünden ele bile geçmeyen paraları asıl sahibine, yani vatandaşa harcamak için…
Günübirlik düşünenler, akıl ve vicdan sahibi olmayanlar için böyle bir adım atmış olmanın karşılığı şudur:
“Ali Korkut’un aklından zoru var!”
Ama öyle değil işte!..
Attığı bu adımla Ali Korkut, “bir belediye nasıl yönetilmelidir?” sorusunun kanlı canlı cevabı olmakla birlikte yapılabilecek hem de en akıllıca işi yapmıştır… Ve yetmezmiş gibi aynı Ali Korkut, bir yanda devasa borçlarını ödediği Yakutiye Belediyesi’ne, diğer yanda kentsel dönüşüm rekoru kırdırtmıştır…
***
Bakın bakalım bir şehir merkezine!..
Çok değil, sadece birkaç yıl öncesine kadar mezbelelikten farksız olan şehir merkezi yeniden imar edilmeye başlanmış ve derme çatma yapıların yerinde artık son derece modern ve estetik yapılar yükselir olmuştur…
Kim ne derse desin hakikat şudur ki; “Çekirdek Erzurum”a hizmet mührünü kesinlikle ve kesinlikle Yakutiye vurmuştur…
Ali Korkut’a gelince…
Aha da şuraya yazıyoruz:
Ali Korkut, tıpkı Orhan Şerifsoy gibi Erzurum’da yıllar sonra bile hizmetleriyle hatırlanıp, yâd edilecek bir isimdir…
Evet hanımlar beyler!..
Hangisiyle baktınız bilmiyoruz ama şimdi "gözlüklerinizi" çıkartabilirsiniz!..
Son Güncelleme: 30.01.2018 18:18
