Bilenler bilir ki; Erzurum’un genetiğinde ‘ticaret’ vardır, ‘iktisat’ vardır, ‘hareket’ vardır, ‘bereket’ vardır.
Dikkat ediniz!
Erzurum’da bulunan çarşı, bedesten, han, hamam, kısacası ticaret odaklı ne kadar yapı ve oluşum varsa, tarihi niteliktedir ve dolayısıyla bundan yıllar öncesine aittir. Hal böyle iken; sadece bu tespit bile yazımıza giriş için kurduğumuz cümlenin esasen tek başına sağlamasıdır, ispatıdır.
Yani: Erzurum aslında bir ticaret merkezidir.
Zaman içerisinde atılan yanlış adımlar, yerelden değil de, merkezden şekillendirilen ekonomi politikaları gibi sair sebepler yüzünden Erzurum, maalesef bu niteliğini kaybetmeye başlamış; adı bile artık ‘yokluk’ ve ‘yoksulluk’ gibi kavramlarla birlikte anılmaya başlanmıştır.
Bu tespitin ardından günümüze dair bir değerlendirme yapmak gerekirse de:
Kabul edilmelidir ki; Erzurum’da ‘gerileme’ devri artık sona ermiştir. Bundan 15-20 yıl öncesine kadar merkezi hükümetlerin gündeminde bile olmayan şehir, son yıllarda iktidarın yakın merceği altına girmiş, sosyo-ekonomik anlamda varlık göstermeye başlamıştır.
Kim ne derse desin; karşımızda artık silik bir Erzurum yok!
Kim ne derse desin; karşımızda artık güçsüz, çaresiz, her şeyi devletten bekleyen bir Erzurum da yok!
İstihdam verileri ortada…
İŞKUR ve SGK kayıtları da…
Yani Erzurum’da değişimin ve gelişimin ayak sesleri artık hissedilir bir düzeye ulaşmış, ilaveten ticarette istikamet belirleme sürecine de girilmiştir.
Doğrudur, işler durgundur belki…
Esnafın nakit sıkıntısı da vardır, bunu da kabul ediyoruz.
Ama unutulmamalıdır ki; her ‘doğum’ için mutlaka sancı da vardır. O sancı ki; dünyaya gelene yepyeni bir hayatın, dünyaya getirene ise, cennetin müjdecisidir.
Sözün özü:
Pes etmek yok!..
Durmak yok, yorulmak yok!..
Çalışmak var, dayanışmak var, birlik ve beraberlik içerisinde topyekün gelişimi yakalamak var…
Peki, Erzurum’da durum bu iken; hükümetin üzerine düşen sorumluluklar yok mudur?
Olmaz olur mu, vardır elbette.
İşte o beklentileri de, inşallah bir sonraki yazımızda ele alacak ve Erzurum’da ticaretin canına can katabilecek adımları birer-ikişer özetlemeye çalışacağız.
Hem ilk yazımız bu sonuçta; nasılsa bundan böyle sizlerle çok daha sık buluşacağız…
Şimdilik sağlıcakla kalınız…
Dikkat ediniz!
Erzurum’da bulunan çarşı, bedesten, han, hamam, kısacası ticaret odaklı ne kadar yapı ve oluşum varsa, tarihi niteliktedir ve dolayısıyla bundan yıllar öncesine aittir. Hal böyle iken; sadece bu tespit bile yazımıza giriş için kurduğumuz cümlenin esasen tek başına sağlamasıdır, ispatıdır.
Yani: Erzurum aslında bir ticaret merkezidir.
Zaman içerisinde atılan yanlış adımlar, yerelden değil de, merkezden şekillendirilen ekonomi politikaları gibi sair sebepler yüzünden Erzurum, maalesef bu niteliğini kaybetmeye başlamış; adı bile artık ‘yokluk’ ve ‘yoksulluk’ gibi kavramlarla birlikte anılmaya başlanmıştır.
Bu tespitin ardından günümüze dair bir değerlendirme yapmak gerekirse de:
Kabul edilmelidir ki; Erzurum’da ‘gerileme’ devri artık sona ermiştir. Bundan 15-20 yıl öncesine kadar merkezi hükümetlerin gündeminde bile olmayan şehir, son yıllarda iktidarın yakın merceği altına girmiş, sosyo-ekonomik anlamda varlık göstermeye başlamıştır.
Kim ne derse desin; karşımızda artık silik bir Erzurum yok!
Kim ne derse desin; karşımızda artık güçsüz, çaresiz, her şeyi devletten bekleyen bir Erzurum da yok!
İstihdam verileri ortada…
İŞKUR ve SGK kayıtları da…
Yani Erzurum’da değişimin ve gelişimin ayak sesleri artık hissedilir bir düzeye ulaşmış, ilaveten ticarette istikamet belirleme sürecine de girilmiştir.
Doğrudur, işler durgundur belki…
Esnafın nakit sıkıntısı da vardır, bunu da kabul ediyoruz.
Ama unutulmamalıdır ki; her ‘doğum’ için mutlaka sancı da vardır. O sancı ki; dünyaya gelene yepyeni bir hayatın, dünyaya getirene ise, cennetin müjdecisidir.
Sözün özü:
Pes etmek yok!..
Durmak yok, yorulmak yok!..
Çalışmak var, dayanışmak var, birlik ve beraberlik içerisinde topyekün gelişimi yakalamak var…
Peki, Erzurum’da durum bu iken; hükümetin üzerine düşen sorumluluklar yok mudur?
Olmaz olur mu, vardır elbette.
İşte o beklentileri de, inşallah bir sonraki yazımızda ele alacak ve Erzurum’da ticaretin canına can katabilecek adımları birer-ikişer özetlemeye çalışacağız.
Hem ilk yazımız bu sonuçta; nasılsa bundan böyle sizlerle çok daha sık buluşacağız…
Şimdilik sağlıcakla kalınız…