Siz değerli okurlarımızdan uzunca bir süre ayrı kaldık... Şehir dışında olmamız sebebiyle de, Erzurum gündemini sıcağı sıcağına pek takip edemedik...
Meğer yokken neler neler olmuş...
İnsan gerçi olup biteni uzakta da olsa takip edebiliyor ama siz ne derseniz deyin, Erzurum gündemini yine Erzurum'dan takip etmek en güzeli oluyor...
He neyse...
Bugün sadece şöyle kısa bir girizgah yapıp, ilerleyen günlerde daha da detaylı olarak ele alalım bu meseleyi...
Erzurum'un sorunu...
Erzurum'un sorunu ne, biliyor musunuz?
Bu şehirde emanet ehlinde değil bir kere!
Şöyle ki;
İstisnaları vardır muhakkak ama inanın ki, bu şehirde ''yöneticilik'' payesini taşıyan çoğu kişinin -bırakın taşıdığı mes'uliyetten- kendisinden bile haberi yok!
Şehir yansa umurlarında olmaz yani!
Adam müdür olmuş, başkan olmuş, başkan yardımcısı olmuş olmasına ya, olduğu şeyle uzaktan-yakından bir alakası yok!
Adı yönetici sadece...
Ne işten anlar, ne gidişten anlar, ne de gidişatan...
Bir değil, iki değil, üç değil; bu nitelikteki ''yönetici''lerin hem de onlarcasına rastlamak mümkündür Erzurum'da...
''Verin yiyelim, serin yatağı yatalım'' kıvamındadır bunlar...
Erzurum'a ve Erzurumluya hizmetmiş, hikaye!
Günü kurtardın mıydı, tamamdır işte!
***
Hem sadece onlar mı?
STK'ları da aynı kafadadır bu şehrin... Erzurum'un en etkin ve en nüfuzlu olması gereken STK'larının başında dikkat ederseniz hep aynı yüzler ve hep aynı isimler var...
Peki, ne yapmış bunlar bugüne kadar?
Hiç!
Kocaman bir hiç maalesef...
Güya şehrin refleks mekanizmaları bunlar ama yazık ki felç olmuş durumdalar...
Ondan sonra da diyoruz ki; ''bu şehir niye bir türlü adam olmuyor'' diye...
Olmaz tabi!
Çoğu etkili/yetkilisinin avare ve yine çoğu STK'sının da şehrin sorunlarına bigane kaldığı bu şehirde gelişmekten mi bahsedilir, büyümekten mi bahsedilir, adam olmaktan mı bahsedilir?
Siz gelin onu bizim külahımıza anlatın!
Daha önceleri de ifade etmiştik:
''Biz turizmciyiz'' demiştik...
''Biz sporcuyuz'' demiştik...
Ama gelin görün ki, bu şehirde turizmle ilgilenmesi gerekenlerin neredeyse tamamına yakının turizmle ilgisi yok... Sporla ilgilenmesi gerekenlerin neredeyse tamamının da sporla ilgisi yok...
Misal, gidiyoruz bir kuruma turizmle ilgili meşveret edelim diye, tırt!
Sonra sporla ilgili olarak görüş alışverişinde bulunalım diyoruz, yine tırt!
E, hal böyle olunca kimse kimseyi kalkıp da ''turizm kentiyiz'', ''spor şehriyiz'' gibi beylik laflarla kandırmasın!
Biz işte buyuz!
Halimiz ve ahvalimizle ortadayız...
Ya bu şehir kendi kendini temizleyip kurtulacak bu asalaklardan ya da kan kaybetmeye hem de son hızla devam edecek...
Bizden söylemesi...
Meğer yokken neler neler olmuş...
İnsan gerçi olup biteni uzakta da olsa takip edebiliyor ama siz ne derseniz deyin, Erzurum gündemini yine Erzurum'dan takip etmek en güzeli oluyor...
He neyse...
Bugün sadece şöyle kısa bir girizgah yapıp, ilerleyen günlerde daha da detaylı olarak ele alalım bu meseleyi...
Erzurum'un sorunu...
Erzurum'un sorunu ne, biliyor musunuz?
Bu şehirde emanet ehlinde değil bir kere!
Şöyle ki;
İstisnaları vardır muhakkak ama inanın ki, bu şehirde ''yöneticilik'' payesini taşıyan çoğu kişinin -bırakın taşıdığı mes'uliyetten- kendisinden bile haberi yok!
Şehir yansa umurlarında olmaz yani!
Adam müdür olmuş, başkan olmuş, başkan yardımcısı olmuş olmasına ya, olduğu şeyle uzaktan-yakından bir alakası yok!
Adı yönetici sadece...
Ne işten anlar, ne gidişten anlar, ne de gidişatan...
Bir değil, iki değil, üç değil; bu nitelikteki ''yönetici''lerin hem de onlarcasına rastlamak mümkündür Erzurum'da...
''Verin yiyelim, serin yatağı yatalım'' kıvamındadır bunlar...
Erzurum'a ve Erzurumluya hizmetmiş, hikaye!
Günü kurtardın mıydı, tamamdır işte!
***
Hem sadece onlar mı?
STK'ları da aynı kafadadır bu şehrin... Erzurum'un en etkin ve en nüfuzlu olması gereken STK'larının başında dikkat ederseniz hep aynı yüzler ve hep aynı isimler var...
Peki, ne yapmış bunlar bugüne kadar?
Hiç!
Kocaman bir hiç maalesef...
Güya şehrin refleks mekanizmaları bunlar ama yazık ki felç olmuş durumdalar...
Ondan sonra da diyoruz ki; ''bu şehir niye bir türlü adam olmuyor'' diye...
Olmaz tabi!
Çoğu etkili/yetkilisinin avare ve yine çoğu STK'sının da şehrin sorunlarına bigane kaldığı bu şehirde gelişmekten mi bahsedilir, büyümekten mi bahsedilir, adam olmaktan mı bahsedilir?
Siz gelin onu bizim külahımıza anlatın!
Daha önceleri de ifade etmiştik:
''Biz turizmciyiz'' demiştik...
''Biz sporcuyuz'' demiştik...
Ama gelin görün ki, bu şehirde turizmle ilgilenmesi gerekenlerin neredeyse tamamına yakının turizmle ilgisi yok... Sporla ilgilenmesi gerekenlerin neredeyse tamamının da sporla ilgisi yok...
Misal, gidiyoruz bir kuruma turizmle ilgili meşveret edelim diye, tırt!
Sonra sporla ilgili olarak görüş alışverişinde bulunalım diyoruz, yine tırt!
E, hal böyle olunca kimse kimseyi kalkıp da ''turizm kentiyiz'', ''spor şehriyiz'' gibi beylik laflarla kandırmasın!
Biz işte buyuz!
Halimiz ve ahvalimizle ortadayız...
Ya bu şehir kendi kendini temizleyip kurtulacak bu asalaklardan ya da kan kaybetmeye hem de son hızla devam edecek...
Bizden söylemesi...
