Saatler 11.40'ı gösteriyor ve Binali Yıldırım Başbakan sıfatıyla Kabine'yi açıklıyor:
Bekir Bozdağ; Adalet Bakanı...
Mevlüt Çavuşoğlu; Dışişleri Bakanı...
Efkan Ala; İçişleri Bakanı...
Derken sıra Erzurum'a geliyor; deyim yerindeyse nefes bile almıyoruz!
Ve o cümle:
Recep Akdağ; Sağlık Bakanı...
Öyle bir an ki; şaşkınlık ve sevinç birbirine karışıyor...
Düşünebiliyor musunuz?
1 Kasım seçimlerinden sonra Kabine dışında bırakılan, bundan üç gün önce de AK Parti'nin Merkez Karar Yönetim Kurulu'nda kendisine yer verilmeyen Recep Akdağ, yeniden Sağlık Bakanı oluyor...
Hem şaşıran sadece biz de değiliz...
Türkiye'nin en önde gelen siyaset yorumcuları ve gazeteciler de tıpkı bizim gibi şaşkınlığını dile getiriyor...
Aslına bakarsanız bu durum AK Parti'de bir gelenek, yani "ezberleri bozma" geleneği... Ve bu öyle bir gelenek ki; bulunduğunuz tüm öngörüleri bir anda tersyüz edebiliyor...
Şöyle ki;
Recep Akdağ, Türkiye'nin görevde en uzun süreyle kalan Sağlık Bakanı oldu... Tabi, Recep Akdağ'ı ayrıcalıklı kılan özellik sadece bu değildi; Türkiye'de sağlık alanında yeni bir çığır açan isim de, yine Akdağ'ın takendisiydi...
Şöyle bir hatırlayın bakalım AK Parti'nin seçim propagandalarını!
Neredeyse her listenin başında "Sağlıkta Dönüşüm" yok muydu?
Vardı evet... Çünkü sağlık alanında yapılan yatırımlar, AK Parti Hükümetleri'nin neredeyse tamamının yüz akıydı... Hal böyle iken, elbette Recep Akdağ'ın yeri de bir başka oldu o dönemlerin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan için...
Sonra her ne olduysa Sağlık Bakanlığı koltuğuna bir başkası oturdu... Bu değişikliğin aslı-astarı neydi, kimse tam olarak bilmese de; partinin yüksek kesimlerinde oldukça sert rüzgarların estiği şüphe götürmez bir gerçekti...
Her neyse...
Derken 7 Haziran seçimleri yapıldı... Recep Akdağ, "üçdönem kuralı" nedeniyle bu seçimlere katılamadı ve ardından yapılan 1 Kasım seçimleri... Recep Akdağ, listenin yine en başındaydı ve doğal olarak Meclis'e AK Parti'den girmeye hak kazanan 5 isimden ilki oldu...
***
O tarihe gidelim isterseniz...
Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu, Kabine'yi açıklıyor... Hemen herkesin beklentisi şu yönde: Recep Akdağ, Sağlık Bakanı...
Ama yok!
Türkiye'nin sağlıkta dönüşüm mimarı olmuş bir siyasetçinin Kabine'de esamesi bile yok! Bu şaşkınlık süredursun, Recep Akdağ'ın AK Parti Genel Başkan Yardımcısı olduğu açıklanıyor daha sonra...
Düşünebiliyor musunuz?
Ortada "Sağlık Bakanlığı" gibi ehlinin elinden alınmış bir emanet var ve bu emanetin teslim edilmesi gereken asıl sahibi bir anda kenara itiliveriyor...
İçinizde şöyle düşünenler olabilir belki:
"İyi de, AK Parti Genel Başkan Yardımcılğı hafif bir iş midir?"
Elbette değildir, ona asla sözümüz yok...
Ve fakat kimse de kusura bakmasın ama bu tarz görevler Recep Akdağ gibi kalitesi ve kalibresi yüksek bir siyasetçi için meşguliyetten öte birşey de değildir... Dolayısıyla sağlık alanında yeni ufuklara yelken açmak dururken "kaptanı" meşgul etmeye kalkışmak "tarihi bir hata" olurdu ki; AK Parti bu hatayı ne yazık ki 1 Kasım seçimlerinden hemen sonra da yapmıştır...
Peki, bu hata karşısında senin, benim, onun, kısacası Erzurum olarak bizim tepkimiz ne olmuştur?
??
Cevap yok, değil mi?
Olamaz da zaten...
Çünkü o dönemlerde biz, yani Erzurum; yapılan bu hataya itiraz etmediğimiz gibi, Recep Akdağ gibi bir değere sahip çıkmayı da akıl edememiştik...
Yalan mı?
***
Gelelim bugüne...
Bundan üç gün önce yine bu sütun aracılığıyla şöyle bir çağrı yapmıştık Ankara'ya, daha doğrusu AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım'a...
Demiştik ki;
"65. Hükümet'in Kabine'sinde Erzurum'a bakanlık verilmesi demek, bir taşla iki kuş vurmak demek olacak... Birincisi, AK Parti'yi her seçimde kayıtsız şartsız destekleyen Erzurum'un hakkını teslim etmek... İkincisi de, böyle bir tercih yapmak, Dadaşların gönlünü almak olacak..." diye...
Şimdi...
Binali Yıldırım Kabine'yi açıkladı...
Ne dersiniz, sizce bir taşla iki kuşu birden vurmuş mudur?
Evet, vurmuştur...
Yani Bakanlar Kurulu'nda yapılan revizyonla hem Erzurum'un hakkını teslim etmiş, hem de Dadaş'ın gönlünü almıştır...
O halde şimdi gönül alma sırası bize, daha doğrusu Erzurum'a gelmiştir...
Kimin mi gönlünü alacağız?
Kimin olacak, Recep Akdağ'ın elbette...
Son Güncelleme: 25.05.2016 12:54
