Planlamalar yapılır.
Sistem bellidir aslında.
Evet sezon başlamadan kuralar çekildi ve ben de Büyükşehir Belediye Erzurumspor’un bulunduğu grup için "kolay bir grup" demiştim. Bazı çok bilmişler yazımın altına yorum yaparak “neresi kolay” diye serzenişte bulunmuşlardı. Lig başladı, neyin ne olduğunu gördük. Bugüne kadar takımın oyunundan veya futbolcular üzerinden yorum yapmak istemedim. Çünkü lig uzun bir maraton. Dolayısıyla bu grupta neyin ne zaman ne olacağı belli olmayacak. Zaten oynanan maçlarda da bunu gördük.
1993 yılından beridir sporun içinde olan biri olarak bu sezon gördüklerimi daha önce hiç görmedim. Daha ligin 14. haftasını oynuyoruz ama Büyükşehir Belediye Erzurumspor şampiyon olmuş. İnşallah olur.
Zaten bu grupta bu yapılanma ile bu imkanlarla sahaya çıkan takım şampiyon olamazsa daha da olamaz. Seyirci desen muhteşem.
Neyse geçelim bunları…
Üzerinde durmamız gereken konuya gelelim! Bakın daha ligin 14. haftası diyoruz ama birileri şampiyonluk pankartları astı. Birileri öyle uçtu ki, bu futbolculara da yansıdı. Ligin ikinci yarısının son haftaları olsa “Bu şehrin ruhunda şampiyonluk var” pankartlarından bir tane de ben astıracağım ama! Gelin görünki daha ligin başında olmamıza rağmen dereyi görmeden paçaları sıvamışız.
Ey yöneticiler neyin kafasını yaşıyorsunuz siz?
Takım dört haftadır galip gelemiyor. Futbolcuları öyle bir havaya soktunuz ki, karşısına çıkan takımları hiç mi hiç kaale almaz oldular. İlçe takımları karşısında evimizde aldığımız beraberliğe seviniyoruz.
Bu mu sizin futbol anlayışınız?
Bu mu sizin şampiyonluk beklentiniz?
Maçtan sonra manşetlere bakıyorum, sanki büyük takımlardan yani üç büyüklerden puan almış gibiyiz.
Ey medya görevini yap!
Haaa bu arada pankart dedim de, pankartlar da kaldırıldı!
Bari astınız, sezon sonuna kadar duraydı. Yönetim bol keseden icraatler yapıyor.
Düşünsenize!
Kulübün ceo’su bile varmış.
Sağolsun gazeteci arkadaşlar Cem Atmaca ile Ender Yüncü bu konuyu dile getirdiler de öğrendik. Üçüncü ligde CEO’muz varmış. Valla biz bu kafayla gidersek Eski Erzurumspor’umuz gibi oluruz!... Sezon öncesi bazı yazılarımda yönetimin hataları dile getirdim, kötü oldum. Yasaları kuralları söyledim yine kötü oldum.
Ey kulüp Başkanı Sayın Ali Demirhan!
Madem ceo tutacaktınız, yöneticilere ne gerek var?
Gerçi çoğusu Saim Özakalın’a dirsek çevirip birileri ile görüşerek yönetime yazılmak için çok çırpındığını biliyoruz. Yönetimde görev dağılımı sonrası basın sözcülüğüne getirilen değerli dostum Zeki Arıcıoğlu, yaptığımız telefon görüşmesinde bundan sonra çok aktif ve kamuoyunu bilgilendirme adına ne gerekiyorsa yapacaklarını söylemişti.
Aradan aylar geçti sadece ve sadece üç bilemedin dört basın toplantısı yapıldı. Galiba bu yönetimin görev anlayışı bu olsa gerek.
Sevgili yöneticiler sayın Başkan!
Bakın hala yanlış yolda gidiyorsunuz. Son dört haftada kaybedilen puanları çok ararız. Futbolcuları biraz daha disiplin altına almanız lazım. Halen daha bu formanın ağırlığını hissetmeyen oyuncular var. Futbolcularla masa arkadaşlığı değil de, yönetici-futbolcu diyaloğunu gösterin.
Henüz daha erken, tedbiri alın ki, takdiri de Rabbim versin…
