Barış Pınarı Viyadüğü bugün açıldı...
Yani belki de şehir merkezinde ulaşımın en zahmetli olduğu bir bölgeye, Şükrüpaşa’ya ulaşım artık kolay bir hal aldı.
Biz şahsen Büyükşehir Belediyesi’nin ulaşım ağlarına yönelik olarak yürüttüğü çalışmaları yakından izliyor ve takip ediyoruz.
Sebebine gelince:
Her fırsatta dert yandığımız şu trafik sorunu var ya; aslında araç sayısının fazlalığından falan değil, tam tersine ulaşım ağlarının yetersizliğinden kaynaklanıyor…
Tamam, araç sayısı artıyor artmasına da, yanı sıra şehir cazibe de kazanıyor…
Öyle ki…
Daha düne kadar hiç kullanılmayan ve hatta “ne gereği var” dediğimiz yollar bile bugün çok büyük bir ihtiyaç haline gelebiliyor…
Bu yüzden ulaşım ağları, kentler için “olmazsa olmaz” bir imkân demektir…
Ve Erzurum eğer ki bugün “trafik” diye bir sorun yaşıyorsa; bunun sebebi de ulaşım ağlarına geçmişte hiç mi hiç önem verilmemiş olmasıdır…
Değil mi yani?
Bakın bakalım son 15-120 yıla!
Erzurum’a kazandırılan kaç bulvar var?
Ya da dişe dokunur bir yol çalışması var mı?
Yok…
Ta ki, Başkan Sekmen dönemine kadar…
Birincisi…
Yeni yollar açılıyor, yeni kavşaklar oluşturuluyor, altgeçitler yapılıyor…
İkincisi…
Mevcut ulaşım ağları elden geçiriliyor, genişletiliyor, ihtiyaca binaen yeniden tasarlanıyor…
Hali hazırda devam eden çalışmalar da var; asıl bunlar bitince Büyükşehir Belediyesi’nin hakikaten de şehre kattığı değer çok daha iyi anlaşılacaktır…
Barış Pınarı Viyadüğü de, böyle bir şey işte…
Bugün için zaten elzemdi de, bu geçidin ne büyük bir amaca hizmet edeceğini önümüzdeki yıllarda çok daha iyi anlayacağız…
Çünkü şehir genişliyor, beklentiler artıyor…
Bugün Şükrüpaşa’nın da bir sonu var elbette ama hatırlatmak isteriz ki; Yenişehir’in de sonu vardı bir zamanlar…
Fakat şimdi Kayakyolu var, Yıldızkent var…
Dolayısıyla şehirler yaşayan birer organizmadır aslında; büyürler, gelişirler, nefes alır ve hatta konuşurlar bile…
Bu yüzden önemli olan şehirlerin dilinden anlamak, beklentilerini bilmek ve ihtiyaçlarını eksiksiz bir biçimde giderebilmektir…
Hal böyle olunca, ulaşım ağlarıyla ilgili olarak günümüzde atılan her bir adım, Erzurum’u gelecekte yaşayacağı muhtemel birçok problemden şimdiden kurtarmak demektir…
İşte biz bunu öngörü diye tarif ediyor ve öngörünün ise, en çok belediye başkanlarına yakıştığını düşünüyoruz…
Tıpkı Başkan Sekmen’e yakıştığı gibi…