Nokta25 / Glutensiz mamuller yapıp bu işi pastane açmaya kadar ilerleten Ayşegül Demirtaş, 15 senedir çölyak hastası olan kızıyla ilgileniyor. Ayşegül Demirtaş, yaptığı işlerle Doğu ve Güneydoğuda ilk ve tek olmasından dolayı hizmetlerini her noktaya ulaştırmaya çalışıyor.
Annelik dünyanın en yaşanılası, en muhteşem duygularından biri; güzel ki hem de nasıl. Aldığı tüm övgüleri fazlasıyla hak ediyor. İşte bu övgülere layık annelerden biri Ayşegül Demirtaş.
Çölyak hastası kızının taze yiyecekler yemesini isteyen Demirtaş, Doğu ve Güneydoğuda bir ilki başarıp glutensiz mamuller yapan bir pastane açtı. 15 yıldır çölyak hastası olan kızının bayat yiyecekler yemesine gönlü elvermeyen Ayşegül Demirtaş, bu süreçte ununu dahi zor bulabildiği yiyeceklerin farklı çeşitlerini yapmaya ve bunları diğer hastalarla paylaşmaya çalışıyor. Demirtaş, kendisini keşfedinceye kadar kızının baklava dahi yemediğini söyleyerek, diğer hastaların da baklavanın, böreğin tadını bilmelerini istediğini belirtti.
Glütensiz pastane fikriyle KOSGEB belgesini alan ancak henüz destek alamayan Demirtaş, bu noktaya kendi çabalarıyla geldiklerini, ayrıca bu hizmeti Doğu ve Güneydoğunun her noktasındaki çölyak hastalarına ulaştırmaya ve doktorlar vasıtasıyla hastalığa dikkat çekmeye çalıştıklarını ifade etti.
Bir gülümseme yetiyor
Doğu ve Güneydoğudaki çölyak hastalarının varlığından bahseden Demirtaş, bunlara ulaştıklarını ve günlük ekmek ihtiyaçlarını giderdiklerini söyleyerek şöyle devam etti: “Öyle insanlar var ki ekmeklerini dahi yapamıyorlar. Onların bir gülümsemeleri dahi bize yetiyor.”
Yaptıkları işin zorluklarına da değinen Demirtaş, “Çoğu hasta ne yediğini bilmiyor. Glutensiz ekmek yediklerini zannediyorlar fakat mısır ekmeği alıyorlar ki bu da hasta için çok zararlı. Bu ürünlerin yapım aşamasında çok dikkat gerekiyor. Örneğin glutenli bir kek pişirip ardından glütensiz bir başka keki aynı fırında pişiremezsiniz. Pişirdiğiniz takdirde çapraz bulaşma dediğimiz olay meydana geliyor.”
Hedef kitle çok az, ürünler pahalı
Erzurum’daki çölyaklılar dâhil olmak üzere bu hastalığa gereken önemin verilmemesinden şikâyetçi olan Demirtaş, işletmelerini açarken çölyaklı hastaların ilgi göstereceğini düşündüklerini fakat doktorlardan ve hastalardan destek göremediklerini ifade etti. İlgisizliğin sebebini ise ürünleri satmanın zor olduğuna, kar marjının düşük, hedef kitlenin az olmasına bağladı. Yeteri kadar tanıtımın yapılmaması ise işletmenin bir başka sorunlarından biri.
“ O bana yasak” dediğinde içim cız ediyor
Artık bu hastalıkla yakından ilişki içinde olan aile, her ne kadar alışmış olsa da hala kızlarının “o bana yasak” demesinden dolayı içlerinde bir burukluğun olduğunu ifade eden Demirtaş, hastalığın hsal açıdan zorluklarından bahsetti. Demirtaş ayrıca eskiye nazaran insanların bu hastalık hakkında bilinçlendiklerini ve ilgi gösterdiklerini, kendilerinin de destek amaçlı bir dernek kurmak istediklerini söyledi. Çölyak, buğday, arpa, çavdar gibi tahıllarda bulunan ve glüten olarak adlandırılan bazı proteinlere tepki veren ürünlerin reaksiyonu ve besin emilimi sonucu ince bağırsak villüslerinin yıkımıyla ortaya çıkan bir hastalıktır. Gluten, tahıl, buğday, arpa, yulaf içinde bulunan bir proteindir. Şeyma TAHİR
Annelik dünyanın en yaşanılası, en muhteşem duygularından biri; güzel ki hem de nasıl. Aldığı tüm övgüleri fazlasıyla hak ediyor. İşte bu övgülere layık annelerden biri Ayşegül Demirtaş.
Çölyak hastası kızının taze yiyecekler yemesini isteyen Demirtaş, Doğu ve Güneydoğuda bir ilki başarıp glutensiz mamuller yapan bir pastane açtı. 15 yıldır çölyak hastası olan kızının bayat yiyecekler yemesine gönlü elvermeyen Ayşegül Demirtaş, bu süreçte ununu dahi zor bulabildiği yiyeceklerin farklı çeşitlerini yapmaya ve bunları diğer hastalarla paylaşmaya çalışıyor. Demirtaş, kendisini keşfedinceye kadar kızının baklava dahi yemediğini söyleyerek, diğer hastaların da baklavanın, böreğin tadını bilmelerini istediğini belirtti.
Glütensiz pastane fikriyle KOSGEB belgesini alan ancak henüz destek alamayan Demirtaş, bu noktaya kendi çabalarıyla geldiklerini, ayrıca bu hizmeti Doğu ve Güneydoğunun her noktasındaki çölyak hastalarına ulaştırmaya ve doktorlar vasıtasıyla hastalığa dikkat çekmeye çalıştıklarını ifade etti.
Bir gülümseme yetiyor
Doğu ve Güneydoğudaki çölyak hastalarının varlığından bahseden Demirtaş, bunlara ulaştıklarını ve günlük ekmek ihtiyaçlarını giderdiklerini söyleyerek şöyle devam etti: “Öyle insanlar var ki ekmeklerini dahi yapamıyorlar. Onların bir gülümsemeleri dahi bize yetiyor.”
Yaptıkları işin zorluklarına da değinen Demirtaş, “Çoğu hasta ne yediğini bilmiyor. Glutensiz ekmek yediklerini zannediyorlar fakat mısır ekmeği alıyorlar ki bu da hasta için çok zararlı. Bu ürünlerin yapım aşamasında çok dikkat gerekiyor. Örneğin glutenli bir kek pişirip ardından glütensiz bir başka keki aynı fırında pişiremezsiniz. Pişirdiğiniz takdirde çapraz bulaşma dediğimiz olay meydana geliyor.”
Hedef kitle çok az, ürünler pahalı
Erzurum’daki çölyaklılar dâhil olmak üzere bu hastalığa gereken önemin verilmemesinden şikâyetçi olan Demirtaş, işletmelerini açarken çölyaklı hastaların ilgi göstereceğini düşündüklerini fakat doktorlardan ve hastalardan destek göremediklerini ifade etti. İlgisizliğin sebebini ise ürünleri satmanın zor olduğuna, kar marjının düşük, hedef kitlenin az olmasına bağladı. Yeteri kadar tanıtımın yapılmaması ise işletmenin bir başka sorunlarından biri.
“ O bana yasak” dediğinde içim cız ediyor
Artık bu hastalıkla yakından ilişki içinde olan aile, her ne kadar alışmış olsa da hala kızlarının “o bana yasak” demesinden dolayı içlerinde bir burukluğun olduğunu ifade eden Demirtaş, hastalığın hsal açıdan zorluklarından bahsetti. Demirtaş ayrıca eskiye nazaran insanların bu hastalık hakkında bilinçlendiklerini ve ilgi gösterdiklerini, kendilerinin de destek amaçlı bir dernek kurmak istediklerini söyledi. Çölyak, buğday, arpa, çavdar gibi tahıllarda bulunan ve glüten olarak adlandırılan bazı proteinlere tepki veren ürünlerin reaksiyonu ve besin emilimi sonucu ince bağırsak villüslerinin yıkımıyla ortaya çıkan bir hastalıktır. Gluten, tahıl, buğday, arpa, yulaf içinde bulunan bir proteindir. Şeyma TAHİR
Son Güncelleme: 28.11.2016 13:06