Biz insanlar sosyal varlıklarız ve toplum içinde yaşarız. Yaşadıklarımızdan ve çevremizden mutlaka etkileniriz. Bu etki pozitif olduğunda insana ve topluma yarar sağlar, negatif olduğunda da kesinlikle zarar verir. İşte bu sene Erzurum bu etkiyi futbol anlamında pozitif yönde kullanmayı tercih etti. Dedikodulardan, karalama kampanyalarından uzak bir yıl geçirmeyi başarabildi. Siyasiler, iş adamları, sivil toplum kuruluşları, yöneticiler ve taraftarlar şanına yakışır bir şekilde 1998 ruhu ile yeniden kenetlendi. Bu sıkı sıkıya kenetlenmenin hediyesi olarak Erzurum 18 yıllık hasretini şampiyonlukla dindirmiş oldu…
***
Büyükşehir Belediye Erzurumspor’un 3.Lig’e yükselmesinin ardından gelen dört senede maalesef taraftar ve yönetim neredeyse küs hale gelmişti…
***
Beşinci senemizde Büyükşehir Belediye Erzurumspor’un değerli oyuncularına ve kıymetli taraftarına bu birlik ve beraberlik ruhunu aşılamada katkısı olan herkes bence ayakta alkışlanmayı hak ediyor. Bizim bu alkışlarımız, yöneticilerimize birer teşekkür olarak ulaşmış olsun. Şampiyonluğumuz hayırlı ve uğurlu olsun...
***
Ne demiştik?
BAŞARININ ANAHTARI “BİRLİK VE BERABERLİK” tir.
Gelin bu birlik ve beraberliğimizi sadece futbol ile sınırlandırmayalım. “Erzurum’u yakın gelecekte Türkiye’nin en büyük ve en gelişmiş ilk 10 şehri arasına sokabilmek için neler yapabiliriz?” diye düşünelim ve elimizden geleni ardımıza koymayalım…
***
Unutmamak gerekir ki “Ötelere varabilecek olan, yerinde duran büyük dağ değil; sürekli ilerleyen küçük karıncadır."
Son Güncelleme: 27.04.2016 12:16