Erzurumspor ya da sabır taşı!

Erzurumspor Teknik Direktörü Erkan Sözeri, kulüp tesislerinde bir basın toplantısı düzenledi…

Takımla ve daha çok İbrahim Akdağ’la ilgili olarak yapılan haklı eleştirilere yanıt verdi ve taraftara yine aynı çağrıyı yaptı:

Sabır… Sabır… Sabır…

Gerekçesi de şu:

Neredeyse baştan aşağı yeni kurulmuş bir takım… İlaveten sezonun başı sayılabilecek bir dönemde yapılan hoca değişikliği… Artı, kendilerinden beklentinin yüksek olduğu bazı futbolcuların fiziksel ve mental yetersizliği…

Ve ekledi Erkan Hoca:

“Bu takım bir otursun var ya!..”

Şimdi…

Hoca kendi zaviyesinden haklı olabilir…

Ve fakat şöyle de bir durum var; mavi beyazlı camia, futbolcuların şapkadan tavşan çıkarmalarını beklemiyor ki!

Ne diyor:

“Daha önce, yani geçen sezonda oynadığınız ve oynayabildiğinizi gösterdiğiniz oyunu oynayın, yeter!” diyor, hepsi bu…

Yoksa İbrahim Akdağ’ı yeni tanımıyor ki bu taraftar ya da Obertan’ı ilk kez seyretmiyor ki!.. 

Değil mi yani?

İsimlerini verdik diye diyoruz; misal İbrahim ve Obertan böyle mi oynamalı?

İçeride başka, dışarıda başka!

Hadi Obertan ve Emrah sakatlıktan çıktı, henüz formda değiller falan diyelim de; ya İbrahim Akdağ için ne diyelim?

İki kere iki, dört…

Şu andaki İbrahim, bizim tanıdığımız, bildiğimiz, kabiliyetiyle ve ortaya koyduğu performansla “helal” dediğimiz İbrahim mi?

Değil…

Takımı koşturan, ateşleyen, rakip takımı ve oyuncularını baskılarıyla taciz eden ve füze gibi şutlarıyla savunma oyuncularını dahi felç eden İbrahim nere, şimdiki İbrahim nere?

Aradaki fark dağlar kadar…

Dolayısıyla Erzurumspor taraftarı işte bu farkı görüyor ve soruyor… Daha doğrusu taraftar bu farka isyan ediyor…

Kaldı ki…

Mesele tek başına İbrahim de değil…

Takımın komple bir mücadele sorunu var; sanırsınız oyuncular kendilerinden geçmiş!

Örneğin Osman…

Kimse Osman’a laf ediyor mu, etmiyor…

Neden?

Yahu adam mücadele ediyor ve takımını hücuma çıkartabilmek için deyim yerindeyse üstünü-başını yırtıyor da, ondan… 

Basıyor, bastırıyor, karşılıyor, kısaca çocuk elinden gelenin hem de en iyisini yapmaya çalışıyor…

Çok mu zor yani Osman gibi olabilmek?

Bakın!

Buraya yazıyoruz!

Takımdaki her oyuncu Osman’ın verdiği mücadelenin yarısını versin; Erzurumspor için billahi sabır taşı kesilmeye de hazırız…

Ama yok işte, yok!

Takımın çıktığı her maçta, bir öncekinin üstüne koyulan maalesef hiçbir şey yok!

Bu arada…

Neyi çok istiyoruz, biliyor musunuz?

Yanılıyor olmayı…

Dolayısıyla Hatayspor maçını bir milat kabul ederek, Erkan Sözeri’nin “sabır” telkinlerine bir kez daha “eyvallah” diyecek ve bu takımın sabretmemize değip değmeyeceğini hep birlikte göreceğiz…

Öyle ya!

Şunun şurasında Pazar gününe ne kaldı ki!