Sağlık eski Bakanı, AK Parti Erzurum Milletvekili...
Şehrin övünç kaynağı; AK parti hükümetlerinin yüz akı...
Sağlık Bakanlığı görevini yürüttüğü süre zarfında imzasını attığı sağlık reformlarıyla uluslararası üne kavuşmuş bir yönetici ve başarılı bir bilim insanı...
Siz de farketmişsinizdir!
Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ı, diğer siyasetçilerden veyahut mevkidaşlarından ayıran çok farklı bir yanı var... Karizmasıyla; duruşu, üslubu, tutum ve davranışlarıyla klasik siyasetçilerden çok mu çok ayrı bir yere sahip kendisi...
Bir lider, bir öncü ya da ne bilelim bir ağabey gibi...
***
Recep Bey'in Sağlık Bakanlığı görevi yok artık; kendi ifadesiyle "Türkiye'nin Bakanı" da değil...
Tabi bu statü değişikliği, Prof. Dr. Recep Akdağ'ın gönüllerde kurduğu tahtın şekli ve şemailinin değiştiği anlamına gelmiyor... Fiilen görevde olmasa da, hepimiz biliyoruz ki, Erzurum'un has bir evladı olan Recep Bey, hafızalarda her daim 'Sağlık Bakanı' olarak kalacak...
Şimdi gelelim sadede:
Bugün belki de buradan ilk kez bizim ifade edeceğimiz şekliyle; Prof. Dr. Recep Akdağ'dan Erzurumlular bir kez daha bakanlık bekliyor!
Ne bakanlığı mı?
'Erzurum Bakanlığı!'
Evet, yanlış duymadınız; 'Erzurum Bakanlığı!'
***
Malumunuz...
Seçim süreci boyunca Erzurum'da çok çeşitli temaslarda bulundu Recep Bey... Sivil toplum kuruluşlarıyla, meslek örgütleriyle, girişimci ve işadamlarıyla bir araya geldi... Tabi bu temasları tek başına yapmadı; kendisine Erzurum'un diğer milletvekilleri ve adayları da eşlik etti... Haliyle bu bütünlük, ahengi ve dinamizmi de beraberinde getirdi...
Biz 'Erzurum Bakan'lığı derken, işte tam da bunu kastediyoruz:
"Birlik ve 'Beraberlik"
***
Belki kendi zaviyelerinden 'haksız bir eleştiri' olarak görebilirler, fakat cümle-alem biliyor ki; önceki dönemlerde Erzurum milletvekilleri arasında 'birlikte hareket etme' sıkıntısı vardı...
Düşünebiliyor musunuz?
Çok özel durumları saymazsak eğer, yüzünü senede bir gördüğümüz mebusumuz bile oldu!
Nedir bu?
Kayıptır!
Öyle az-buz değil, şehir adına hem de önemli bir kayıptır...
Siyaset ekip işidir, birliktelik ister, beraberlik ister, güç ister... Ekip ruhuyla hareket etmek buna denir ki, bunun bir diğer ifade ediliş şekli ise, "işin bir ucundan da sen tut"tur...
İşte biz bu manzarayı Prof. Dr. Recep Akdağ'la yıllar sonra yeniden izleme fırsatı bulduk... Ve Refah Partisi'nin iktidar, Lütfü Esengün'ün de Devlet Bakanı olduğu o yıllar geldi aklımıza...
Nasıldı?
Lütfü Esengün Erzurum'a her gelişinde beraberinde partisine mensup milletvekillerini de getirir, her gelişte şehrin bir fotoğrafı çekilir ve bir sonraki gelişe kadar o fotoğraf üzerinde herkes kendi payına düşen işi yapardı...
Yani herkes işin bir ucundan tutar; her sonraki geliş ise, bir önceki gelişte ele alınan sorunların çözüm müjdesiyle süslenirdi...
Özetle Esengün derleyicisi, toparlayıcısı ve bütünleştiricisiydi o dönemin Erzurum'unda?
Peki ya şimdi?
Bu sebeple Recep Bey'e diyoruz ki:
Sahi Recep Bey, 'Erzurum'un Bakanı' olur musunuz?